Dervişoğlu: Çiftçilerin devletten 300 milyar lira alacağı var

Dervişoğlu: Çiftçilerin devletten 300 milyar lira alacağı var

İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, Manisa ziyareti kapsamında Şehzadeler ilçesine bağlı Yeniharmanlı Mahallesi’nde çiftçilerle bir araya geldi.

Çiftçilere bütçede ayrılan desteğin yaklaşık 135 milyar lira olduğunu ancak gayrisafi milli hasılanın yüzde 1’nin çiftçilere verilmesi gerektiğini belirten Dervişoğlu, “Ne yazık ki çiftçilere hak ettikleri destek verilmiyor. Geçen yılın rakamlarına baktığımızda çiftçinin devletten en az 300 milyar lira alacağı var. Eğer kanunun amir hükmü yerine getirilip çiftçilerimiz desteklenmiş olsa bugün karşı karşıya bulunduğumuz problemlerin hiçbiri olmayacaktı” dedi.

Hükümetin tarım alanındaki uygulamalarının büyük bir felakete sebep olduğunu vurgulayan Dervişoğlu, “Çiftçilerin hükümetin yanlış uygulamaları yüzünden hükümet isimli bir afetle karşı karşıya bulunduğunu söyleyebilirim. Gittiğim her yerde de bunu ifade ediyorum. Tarım alanında faaliyet gösteren üreticilerimiz afet sayılabilecek bu yönetim anlayışıyla fakirliğe, fukaralığa akabinde de çiftçilikten çekilmeye zorlanıyorlar. Çiftçi ve üretici sayımız da her geçen gün azalıyor. Çok büyük icralar, hacizler, hesaplara blokeler var” ifadesini kullandı.

Problemlerin giderilebilmesi içi stratejik planlamalar yapılması gerektiğini belirten Dervişoğlu, konuşmasının sonunda gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.

Kamuoyu araştırmalarında Recep Tayyip Erdoğan ile Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş isimlerinin ön plana çıkarıldığına işaret eden Dervişoğlu, “Anayasa’ya göre Recep Tayyip Erdoğan bir daha cumhurbaşkanı adayı olamaz. Çünkü Anayasa en fazla 2 kez seçilebileceğini söylüyor. Dolayısıyla aday olamayacak birinin, adaylarla yarıştırılması hali insanın aklına siyasette başka başka şeylerin olacağını getiriyor. Anayasayı delmek, anayasanın arkasına dolanmak için bu kabil tartışmaları erkenden gündeme getirmek suretiyle aday olamayacak bir kişinin adaylığının önü açılmaya çalışılıyor.” değerlendirmesini yaptı.

Kayyuma karşı olduğunu ancak hükümetin olağanüstü her şeyi sevdiğini söyleyen Dervişoğlu, “Dolayısıyla olağanüstü hal yetkililerini Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi üzerinden olağanlaştırdıkları için Türkiye'yİ olağanüstü hal şartlarında yönettiklerine inanıyorum. Oysa Türkiye bir hukuk devletidir; demokratik, laik bir hukuk devletidir. Türkiye'de demokrasi, laiklik, Cumhuriyet, sosyal devlet anlayışı tartışılıyor. Demek ki bu sistem Türkiye'yi demokratik, laik, sosyal bir hukuk devleti olmaktan alabildiğine uzaklaştırmış. El birliğiyle Türkiye'nin fabrika ayarlarına getirilmesi lazım.  Siyasetin de bu şartlardan beslenmek yerine, Türkiye'nin milli varlığını korumak gibi bir tarihi sorumluluğu yerine getirmesi lazım. Bizim diğer siyasi partilerden de farkımız bu” dedi.

  Hibya Haber Ajansı